“NLP Nedir? Size Katkıları Nelerdir?” başlıklı yazımda NLP (Neuro Linguistic Programming) hakkında bilgi verdikten sonra bu yazımda NLP’nin ilkeleri ve varsayımlarını anlatarak daha detaya inmek ve NLP’nin özünü size kavratmak istiyorum.
NLP’de bazı temel varsayımlar vardır ve NLP bu temel varsayımlar üzerine inşa edilmiştir. Şimdi sırayla bahsetmeye başlayalım!

NLP’nin İlke ve Varsayımları:
1- Harita Bölgenin Kendisi Değildir:
NLP insanların zihnindeki dünya haritalarının veya başka bir deyişle dünya temsilinin gerçek dünya olmadığı ve insanların bu dünya haritalarına tepki verdikleri ilkesini benimser.
Yani her insanın dünyaya bakış açısı tamamen yaşamı boyunca edindiği tüm bilgi, tecrübe, inanç ve duygulara göre değişkenlik göstermektedir.
Ve insanlar için zihinlerindeki oluşturdukları bu dünya haritaları doğru olarak görünmekte ve tüm olaylara bu dünya haritalarına göre tepki vermektedirler. Sizler de etrafınızda sıkça şahit olmuşsunuzdur.
Örneğin işyerinizde alınan bir karara birileri gerçekten olumlu tepki verirken birilerinin ise hiç hoşuna gitmez veya örneğin bir belediyenin yaptığı yol, kütüphane veya park gibi bir hizmet çoğu kişi tarafından iyi bulunurken bazıları sadece eleştirecek bir yanını bulur.
Bunlar tamamen insanların zihninde oluşturduğu dünya haritalarına verdikleri tepkilerdir.
NLP dünya haritalarımızın farkında olmayı, onların değiştirilebilir olduğunu bize göstermeyi ve öğretmeyi hedefler.
Bu sayede hem iç iletişimimizde hem de diğer insanların dünya haritalarının da farkında olarak onlarla iletişimde daha yapıcı ve çözüm odaklı olabileceğimiz gibi dünya haritamıza da farklı bakışları, esneklik ve genişlik kazandırabiliriz.
2- Zihin ve Beden Tek Bir Sistemdir:
NLP zihnin ve bedenin tek bir sistem olduğunu ve birbirlerini sürekli etkiledikleri ilkesini benimser.
Aslında bu çoğu insan tarafından da bilinen ama çok az kullanılan bir varsayımdır.
Bedeninizde nasıl ki bir yeriniz ağrıdığında veya rahatsızlık hissettiğinizde zihinsel olarak kendinizi neşeli hissedemeyeceğiniz gibi kendinizi zihinsel olarak bitkin bir durumda hissederken de fiziksel bir aktivite yapamayacaksınızdır.
NLP bu ilke ile zihinsel durumunuzu veya fiziksel durumunuzu anında değiştirerek birbirini etkilemesini ve bunu kendiniz için en iyi şekilde nasıl kullanabileceğinizi öğretir.
İlerideki yazılarımda bu ilke için ayrı bir blog yazısı yazıp en iyi durumunuzu nasıl geliştirebileceğinizi size örnekleriyle açıklayacağım.
3- İhtiyacımız Olan Kaynaklara Sahibiz veya Onlara Ulaşabiliriz:
NLP hiçbir insanı eksik görmez ve tüm insanların hedeflerine ulaşmak için kendisini geliştirebilecek potansiyeli içerisinde barındırdığı ilkesini benimser.
İnsanlar – ileride anlatacağım tekniklerle – zihinlerinde oluşturdukları görüntüler, sesler ve hisler veya fiziksel durumları ile kendilerini istedikleri bilinç durumuna sokabilir ve hedefleri doğrultusunda istedikleri becerileri elde etmede kullanabilirler.
Ayrıca tüm bu bilgilere ulaşımın çok kolay olduğu böyle bir dönemde, insanların çaresizlik hissetmesi için herhangi bir neden yoktur.
4- İletişimin Anlamı Aldığımız Tepki Kadardır:
NLP iletişimde söylenilenlerin insanların kendi zihin haritalarına göre algıladığı ilkesini benimser.
İnsanlarla konuşurken “ben öyle demek istemedim”, “sen yanlış anladın” veya “beni hep yanlış anlıyorsun” gibi cümleleri ya duymuşsunuzdur, ya söylemişsinizdir ya da şahit olmuşsunuzdur. Aslında günümüzün en önemli problemlerinden biridir.
NLP insanlara, beklediği tepkiyi alamadığında; olumsuz tepki vermek ya da söylemlerinde ısrar etmek yerine karşı tarafın zihin haritasına göre söylemini yenileme ve doğru şekilde aktarma sorumluluğunu yüklemektedir.
5- Her Davranışın Arkasında Olumlu Bir Niyet Vardır:
NLP olumsuz olarak görülen davranışların arkasında dahi onu uygulayan kişi için olumlu bir niyet olduğu ilkesini benimser.
Hepiniz küçük çocukların aniden bir şeyleri fırlatmak, duvarı boyamak vb. ani olumsuz davranışlar sergilediklerini görmüşsünüzdür – ki ben oğlumdan çok daha fazlasını görüyorum😊 – ve çoğunlukla ebeveynlerinin onların bunu neden yaptığını sorgulamadan kızdıklarını hatta şiddete başvurduklarını da görmüşsünüzdür.
Ancak dikkat ederseniz çocuklar bu gibi olumsuz davranışları ebeveynleri ya telefonla uğraşırken ya başkalarıyla konuşurken veya onları dinlemediklerinde yaptıklarını çok rahatlıkla görürsünüz.
Aslında burada çocuklar daha çok anne babasının veya sevdiği insanların ilgisini çekmek, onlar tarafından kabul görmek isterler.
NLP böyle durumlarda olumsuz görünen davranışların arkasında bulunan olumlu niyetin fark edilmesi ve bu niyetin olumlu davranışlarla nasıl destekleneceğini öğretir.
6- Ne Kadar Çok Seçeneğimiz Varsa Esnekliğimiz O Kadar Artar:
NLP insanların karar verme veya eyleme geçme aşamalarında o anki seçenekleri arasından kendileri için en iyisini seçtikleri ilkesini benimser.
Bir şeyleri yapan ve kısa süre sonra bile olsa pişmanlık duyan veya “keşke şunu yapsaydım” diyen insanlarla karşılaşmışsınızdır veya sizlerin de çokça başına gelmiştir.
Bunun nedeni daha sonradan fark edilen veya karşımıza çıkan yeni seçeneklerin varlığıdır.
NLP böyle durumların oluşmaması ve insanların daha çok esneklik kazanabilmesi için seçenekleri artırmanın yollarını öğretir.
7- Eğer Bir İnsan Bir şeyi Yapabiliyorsa Bunu Modelleyerek Herkes Yapabilir:
NLP başarılı insanların davranışlarını, zihinsel haritalarını modelleyerek aynı sonuçların elde edilebileceği ilkesini benimser.
Eğer işitme engelli Beethoven dünyanın en ünlü bestecisi veya ağır hastalık ve kaza geçirip sakat kalan Frida Kahlo dünyanın en ünlü ressamlarından biri olabiliyorsa diğer insanlar için de her şey mümkündür.
Aslında Peygamberimizin sünnetlerine verilen önem de bizim kültürümüzde ve İslam dinimizde de modellemeye verilen önemi gösterir.
İslam dini burada peygamberimizin sünnetini yapmamızı telkin ederek onun hayatında sağlıklı kalma şeklini, diğer insanlarla olumlu ve doğru iletişim şeklini modellememizi ve kendi hayatımızın kalitesini artırmamızı sağlıyor.
Bu şekilde tutkularımız ve hedeflerimiz için eyleme geçme süreçlerimizi daha aktif hale getiriyor.
NLP insanı eyleme geçmekten alıkoyan ve sınırlayan tek şeyin insanın kendi zihni ve inançları olduğunu söyler ve yeni inanç sistemi inşa etmeyi ve modellemenin nasıl yapılacağını öğretir.
8- Başarısızlık yoktur sadece geri bildirim vardır:
NLP öğrenmenin en etkili ve tek yolunun yapmaktan geçtiğini ve insanların bir işte, bir davranışta veya bir iletişimde istediğini yapamama gibi durumların başarısızlık olarak değil sadece ne yapmamalarına veya farklı bir yol izlemeleri gerektiğine dair bir geri bildirim ve tecrübe olarak tanımlanması gerektiği ilkesini benimser.
Aslında insanların hedef belirlememesine veya hedef belirlese dahi eyleme geçememesine neden olan en büyük korku “başarısız olma” ve “yetersiz hissetme” korkusudur.
Bunun nedeni insanların sadece sonuca odaklanarak onu mükemmel yapma istekleridir.
Ancak örneğin bir programlama dili öğreneceksiniz ve ders almaya başlıyorsunuz, ilk yazdığınız kodların çoğu hatalı olacak veya karmaşık olacak ve başkalarının belki de bir günde yazdığı kodları gece gündüz hataları bulmaya çalışarak bir haftada çözemeyeceksiniz. Bizzat başıma geldiği için bu örneği rahatça yazabiliyorum😊
İşte burada yaptığınız yanlışlardan ders çıkararak ilerlediğinizde ve kendinizi sadece gelişmeye adadığınızda bir süre sonra kendinizdeki gelişime kendiniz bile şaşıracaksınız ve belki de hedeflediğinizin bile üstüne çıkacaksınız.
NLP bize “başarısız olma” ve “yetersiz hissetme” korkularıyla nasıl başa çıkacağımızı, aldığımız tepki ve sonuçlara göre nasıl farklı yollar deneyeceğimizi ve süreçlere nasıl odaklanacağımızı öğretir.
9- Bilgiyi Duyularımız Aracılığıyla İşleriz ve Her Deneyimin Kendine Özgü Yapısı Vardır:
NLP insanların tüm bilgileri duyuları aracılığıyla işlediğini ve kendine özgü bir filtreden geçirdiğini ve tüm deneyimlerinin, düşüncelerinin kendine özgü bir yapısı olduğunu ilkesini benimser.
Eğer bir konuda farklı davranış sergilemek veya bir alışkanlığımızı sonlandırmak istiyorsak ona karşı zihnimizde belirlediğimiz düşünce yapımızı veya ona kattığımız anlamı değiştirdiğimizde deneyimimizin yapısı da kendiliğinden değişecektir.
Bu konuda Tony Robbins’in seminerlerinde sıkça bahsettiği bir olgu vardır:
Meanıng (bir şeye kattığınız anlam) =
Emotıon (anlamın sizde oluşturduğu duygu)=
Lıfe (duygu sonucu yapacağınız eylem veya vereceğiniz tepki ile yaşamınıza direkt etkisi)
NLP bize olaylara, durumlara, insanlara katacağımız anlamı nasıl değiştirebileceğimizi ve yaşamımıza nasıl olumlu katkı sunabileceğini öğretir.
10- İnsanlar mükemmel çalışır:
NLP her insanın doğru ortam, doğru seçenekler sunulduğu zaman kendi maksimumunda çalışabileceği ilkesini benimser.
Önemli olan insanın kendini sınırlayan inançlarını fark etmesi ve değiştirmesi, çevresine doğru insanları alması, tutkusunu bulması ve kendisini tutkusuna bağlayacak nedenini bulmasıdır.
NLP bize kendimizi maksimumumuzda çalışabileceğimiz duruma nasıl sokabileceğimizi öğretir.
NLP’nin ilkeleri ne kadar size genel ve sürekli söylenen şeyler gibi görünse de aslında bunları zihninizde benimseyerek canlandırdığınızda ve gerçekten farkındalığınızı artırdığınızda bile kendinizle, diğer insanlarla olan iletişiminize ve dolayısıyla yaşamınıza olan katkısına hayran kalabilirsiniz.
Hemen şimdi tüm ilkeleri kendi zihninizde farklı örneklerle canlandırın ve zihninizde kendinize yüksek sesle açıklayın ve size verdiği güzel hisleri sonuna kadar tadın!
Enerji dolun! Kendinize inanın! Tutkuyla yaşayın!
Kendinize çok iyi bakın!
Leave A Reply