Küçüklüğümüzden beri bize öğretilen dört mevsim var ve hepiniz bunları okul kitaplarınızdaki veya okul panonuzdaki resimlerden hatırlarsınız.
Kışları soğuk ve karlı… Çocukların aileleri ve arkadaşlarıyla kartopu oynadığı, kardan adam yaptığı, sıcacık evimizde pencereden dışarıda yağan karı izlediğimiz eğlenceli ama bir o kadar da zorlu şartlara sahip bir mevsim…
Çiçeklerin açtığı, doğanın yeşillendiği ilkbahar… Ailece pikniklerin yapıldığı, doğada yeşillikler arasında çocukların koşup oynadığı, çiçek topladığı, güneşin ve serin havanın tadının çıkarıldığı, çocukların dışarıdan gelmek istemediği huzur dolu bir mevsim…
Yaz mevsimi ve nihayet tatil zamanı… İnsanların denizin, güneşin, yeni yerler keşfetmenin, tatilin tadına vardığı, çocukların hiç bitmesini istemediği, yetişkinlerin ise eğlenmeye ve gezmeye vakit bulduğu heyecan dolu bir mevsim…
Dinlenmenin vakti sonbahar… Çocuklar için okula gitmenin ve arkadaşlarını yeninden görmenin heyecanı, yetişkinler için ise yaz aylarındaki hızlı temponun verdiği yorgunluğun yerini dinlenmenin aldığı, serin havaların keyfinin çıkarıldığı rahatlama mevsimi…

Peki dünyanın yıllık döngüsünün sonucu olan bu mevsimlerin, her birimizin hayatında da var olduğunu hiç düşündünüz mü?
Evet her birimizin hayatında da yaşadığı dört mevsim var ve hangi mevsimde olduğumuzu bilmek bize güç katacak ve zihin yapımızı ona göre şekillendirmemizi sağlayacaktır.
Tabi bazen – örneğin ekonomik durumlarda – çevremizin ve dünyamızın hangi mevsimde olduğunu fark edebilmek bize ekstra güç sağlayacaktır.
Çünkü bazen doğru bir karar alsak bile o karar yanlış bir zamanda verilmiş ise bizi hayal kırıklığına uğratabilir.
Örneğin çok yakın bir arkadaşım Türkiye’de enflasyonun en yüksek zamanlarında fiyatı daha fazla artar diye düşünerek ciddi miktarda kredi çekip araba aldı.
Şimdi ise sıkı para politikası nedeniyle aldığı fiyatlara bile satmakta zorlanıyor ve şimdi yanlış zamanda araba alma kararını verdiğini söylüyor.
Şimdi aklınıza “hangi mevsimde nasıl davranmalı?” “kendimizi nasıl hazırlamalı?” veya “hangi mevsimler ne anlam taşıyor” soruları gelmiş olabilir.
Gelin hep birlikte hayatımızın dört mevsimine yakından bakarak kararlarımızı ve eylemlerimizi mevsimlere göre nasıl şekillendirebileceğimizi inceleyelim…
KIŞ – Dinlenme, Öğrenme, Hazırlanma, Yenilenme ve Güçlenme Zamanı:

Dünyada kış mevsiminde neler olduğunu gözünüzün önüne getirin…
Ağaçların yaprakları dökülmüş, hava sert ve ayaz esiyor, hayvanlar yuvalarına çekilmiş ve yemek bulmakta zorlanıyor. Zorlu ve sert şartlar…
Ancak kışın en güzel yanı doğanın kendini yeni mevsime hazırlamak dinlenmesi ve güçlenmesi…
İşte insan hayatının kış mevsimi de tıpkı böyledir.
Kış mevsiminde her şeyin üstünüze geldiğini, işlerin zor, umutsuz ve kontrolden çıkmış göründüğü bir zaman dilimi…
Ancak kış mevsimi kendimizi gelecek olan bahar mevsimi yani yeni fırsatlara hazırlamak için en güzel zaman dilimidir.
Zor hatta umutsuz görünen olaylara karşı bir adım geriye çekilerek izlemek, güçlendirici inançlarımızı pekiştirmek, planlarımızı yapmak, kendimizi eğitmek, fiziksel ve zihinsel dayanıklılığımızı artırmak ve bizi ilerletecek zihin yapısını oluşturmak bu mevsimde yapılması gereken işlerdir.
En önemlilerinden biri de bu mevsimde sabretmenin gücünü öğrenebilmektir.
Tabi sabretmeyi – günümüzde insanların algıladığı şekilde – sadece beklemek olarak tanımlamıyorum ve sizin de böyle bir düşünceye kapılmanızı istemiyorum.
Sabretmek şartlar ne olursa olsun kendini güçlendirecek eylemlerinden vazgeçmemektir. Her daim kendini yenilemek, geliştirmek ve zihnini açık tutmaktır.
Sabretmek üzerine birçok söz var ancak buraya sevdiğim iki tanesini size ilham vermesi için eklemek istiyorum.
Sabırlı kuş, bütün kuşlardan daha iyi uçar.
– Mevlana –
Sabır, erdemin cesaretidir.
– Bernard de Saınt Pıerre –
Kış mevsimi zihnimizde ne kadar kötü canlansa da aslında hayatın tüm fırsatlarına açılan kapının anahtarıdır.
Hayatınız belirli bir döneminde kış mevsimini geçirdiyseniz o günlerin sizleri ne kadar da güçlendirdiğinin farkına varmışsınızdır.
Yaşadığım kış mevsimi üniversitedeyken babamın ölümü ile başlayıp, aile içi ciddi sorunlar, ekonomik sıkıntılar, kaygılarımın artması, kısa süre sonra abimin çok genç yaşta kanser olup mucizevi bir şekilde ölümden dönmesi, yeğenimde daha 17 yaşında beyin tümörü tespit edilmesi ve ameliyat sonrası kısmi felç geçirmesi, kardeşlerimin hayatındaki sıkıntılara yara olma çabası, bazen yemek yiyecek para bile bulamama ile geçti…
Ancak kendimi bildim bileli sabırlı biriyimdir ve şikayet etmeyi sevmem.
Tam da bu dönemlerde Allah önüme bir kapı açarak beni çok değerli bir hoca ile tanıştırdı.
Ve hocam sayesinde Tony Robbins’in kitapları ve NLP ile tanıştım.
Bu sayede hayatıma yön vermeye, kendimi geliştirmeye, kaygılarımı azaltmaya ve yaptığım şeylerden keyif almaya başladım.
Şimdi dönüp baktığımda iyi ki çoğu şeyi yaşamışım ve kendimden hiç vazgeçmemişim diyorum.
Halen kendimi geliştireceğim çok yönüm var çünkü kendimi her zaman bir öğrenci olarak tanımlıyorum.
Ve her zaman geçmişe takılmadan yeni fırsatları kovalıyorum.
Son olarak Jim Rohn’un kış mevsimi için söylediği güzel bir sözü buraya bırakıyorum:
Daha kolay olmasını dilemeyin, daha iyi olmayı dileyin!
– Jım Rohn –
İLKBAHAR – Harekete Geçme ve Fırsatları Yakalama Zamanı:

İlkbahar çiçeklerin açmaya başladığı, her yerin yeşerdiği, havanın ısınmaya başladığı, herkesin daha çok dışarıda sosyalleşmeye başladığı yeni heyecanlara açılan bir mevsim…
Tıpkı doğanın kıştan sonra yeniden canlanması gibi hayatımızda da yaşadığımız en zorlu zamanlardan sonra karşımıza yeni fırsatlar çıkar.
Yani ilkbahar mevsimine adım atarız.
Yeni fırsatların aynı doğadaki gibi zorlu şartlardan sonra gelmesi de hayatın güzel bir cilvesi…
Bu mevsimde istediklerinizi yapabilmenizin büyük çoğunluğu kış aylarındaki elde ettiğiniz dayanıklılığa, oluşturduğunuz inançlar sistemine ve zihin yapınıza bağlıdır.
Kışın yaptığınız planları uygulamak ve oluşturduğunuz geliştirici zihin yapınızı yeni fırsatları görüp yakalamak için en iyi zaman bu mevsim dilimidir.
İlkbaharda yapılacak en önemli işler, kışın yaptığınız planlar doğrultusunda eyleme geçmek, eylemlerinizin sonucundan öğrenmek ve ilerlemek, plan yapmadıysanız hızlıca planlama kısmını bitirerek kendinizi analize kaptırmadan veya tereddüt etmeden elinizden gelenin en iyisini yapmaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken konu her bir fırsat kendi içerisinde risk içerir.
Riski analiz etmek atılacak adımlar için iyidir ancak fazla analiz veya riski alıp almama konusundaki tereddüt fırsatın elinizden kayıp gitmesine yol açar.
Bunu en çok yaşayanlardan biri de benimdir belki de.
Gereksiz mükemmeliyetçilik yaptığım birçok işte analizlere boğulup bir türlü başlayamadığım ve hevesimin kaçarak fırsatları kaçırdığım çok oldu.
Veya yeterli hissetmediğim anlarda kendimi geri çekip bir anda yapığım şeyleri yarım bıraktığım ve yine gerçekten iyi fırsatlar kaçırdığım oldu.
Ancak artık gerçek nedenimden ve inançlarımdan emin olduğumdan blog yazılarım ve ardından hazırladığım projeler ile sırasıyla çalışmaya, kendimi geliştirmeye ve sizlere bir şeyler katmaya devam edeceğim.
İlkbahar; mevsimi yaşayanlara fırsatların verildiği ancak eyleme geçip kendini tereddütsüz bir inanç sistemi ve zihin yapısıyla geliştirenlerin başarıya ulaştığı mevsimdir.
Bu nedenle bu mevsimin mottosu: HAREKET GEÇİN! YENİ FIRSATLARI FARK EDİN! RİSK ALIN VE ONLARI YAKALAYIN!
YAZ – Büyüme ve Koruma Zamanı:

Hepimizin özellikle çocukların en çok sevdiği mevsimdir yaz.
Sıcak havanın tadını çıkarma, tatil yapma, yeni yerler görme, denizde serinleme fırsatı, gezmenin ve eğlenmenin çok olduğu, enerjinin yüksek olduğu zamanlar…
Hayatımızda ise büyümenin yaşandığı, eylemlerimizden sonuçlar almaya başladığımız, hedeflerimize giden yolun daha net göründüğü zamandır.
Yaz mevsiminde işlerimizde, ilişkilerimizde vs. yaşadığımız büyüme, yolumuzun netleşmesi gibi durumlar ilkbaharda yaptığımız büyük ve kararlı eylemlere bağlıdır.
Tabi bu büyüme ve sonuçların belirginleşmesi durumları rehavete yol açmaya neden olabilir.
Bu mevsimde ilkbaharda yaptığımız eylemlerin yorgunluğunu atmak için rahatlama ve tatil yapma isteği duyabilirsiniz.
Bazı işleri otomatize edip biraz tatil yapmak iyi gelebilir ancak rehavete kapılıp elde ettiklerinizi koruyamazsanız hüsrana uğrama şansınız oldukça yüksek.
Bu nedenle bu mevsimde yapılacak en iyi iş tatilleri kısa tutup büyümenizi koruyabilmek için çalışmaya devam etmek, hedefe giden yoldan ne olursa olsun sapmamak ve yolda öğrendiklerinizi paylaşmaktır.
Yaz mevsimlerinde bir diğer önemli sorun ise tükenme yaşayabilme durumudur.
Ancak hedefiniz ve nedeniniz ne kadar kuvvetli ve belirgin ise bu sorunu yaşama olasılığınız o kadar azdır.
Ayrıca rehavete kaçmamak koşuluyla arada küçük ödüllendirmeler insan doğası gereği motivasyonunuzu diri tutabilir.
Yazın enerjisini kendi lehinize yani büyümeniz için kullanın, yaz mevsiminin dikkat dağıtıcılarının sizi yolunuzdan çevirmesine engel olun, gözünüzü hedefinizden ayırmayın ve öğrendiklerinizi insanlarla paylaşmayı unutmayın!
SONBAHAR – Dönüşüm ve Hasat Zamanı:

Sonbahar havaların serinlediği, yağmurların başladığı, ağaçların sarı ve kırmızı renklere büründüğü, yaprakların dökülmeye başladığı, harika manzaraların bizi mest ettiği mevsimdir.
Doğanın artık ilkbahar ve yaz aylarındaki tüm çabalarının ardından verdiği meyvelerden sonra kutlama ve dinlenmeye geçtiği mevsim…
İşte hayatımızda da ilkbahar ve yaz mevsimlerindeki yoğun eylemlerden sonra bu mevsimde belki de hedeflerimizden çok daha büyük sonuçlar görürüz.
Tabi bunun yanında diğer üç mevsimde yeterince iyi hazırlanmadıysak ve doğru eylemleri yapmadıysak istediğimiz sonuçları alamamamız da olasılık dahilinde.
Ancak sonuç ne olursa olsun bu mevsimde yapılacak en iyi iş tüm sonuçların sorumluluğunu kabullenmek, minnettarlığı yaşamak, maddi ve manevi ihtiyacı olanlara yardım etmeyi unutmamak ve gelecek kış mevsimi için hazır hale gelmek.
Çünkü yeterince iyi sonuçlar alamadıysanız kışın dayanıklılığınızı daha çok artırmanız gerekecektir.
Eğer gerçekten diğer üç mevsimde eylemlerinizi doğru şekilde gerçekleştirmiş iseniz bu mevsimde yaşayacağınız herhangi bir aksiliğin kolayca üstesinden gelmeniz mümkündür, çünkü diğer mevsimlerde yeterince şey öğrenmişsinizdir.
Bu mevsimin en önemli yanlarından biri de öz değerlendirme yapma fırsatı sunmasıdır.
Yani elde ettiklerinizin tüm sorumluluğunu alıp gelecek mevsimlerde neleri daha doğru yapabileceğinizin değerlendirmesini bu mevsimin sakinliğinde yapmanız önünüzü daha net görmenize olanak sağlayacaktır.
Çünkü geçmişle ilgili hiçbir şey yapamazsınız, ancak geleceği değiştirebilirsiniz.
Sonbaharda minnettar olun, tecrübelerinizi başkalarıyla paylaşmayı ve ihtiyacı olanlara vermeyi unutmayın!
Mevsimler yaşlara göre de tanımlanabilirler.
Örneğin doğumdan yetişkinlik dönemine kadar ilkbahar, yetişkinlikten olgunluğa yani 40’lı yaşlara kadar yaz, olgunluktan yaşlılığa yani 60’lı yaşlara kadar sonbahar ve yaşlılık dönemi ise kış mevsimi olarak adlandırılır.
İlkbahar öğrenme, keşfetme ve fırsatları yakalama mevsimi, yaz büyüme, kendini geliştirme ve tecrübe kazanma mevsimi, sonbahar ektiğini biçme, sorumluluk alma mevsimi ve kış ise mentörlük yapma ve sağlık problemleri gibi durumlarla uğraşma mevsimi…
Tabi yaşlara göre tanımlanan bu mevsimler içerisinde hayatın akışında birçok mevsim yaşarız.
Önemli olan içinde bulunduğumuz her mevsimin geçici olduğunu bilmemiz gerektiğidir.
Nasıl ki dünyamızda mevsimler hatta günler sürekli gelip geçer, hayatımızdaki mevsimler de aynen bu şekilde geçicidir.
Bazı mevsimler uzun sürebilir, bazıları hızlı geçebilir ancak bulunduğunuz mevsimi bilirseniz ondan yararlanabilirsiniz.
Ve inanın bulunduğunuz mevsimi sizden daha iyi kimse bilemez ve mevsimleri bilmek çok kolaydır.
Belki mevsimleri değiştiremeyiz ancak eylemlerimizi değiştirebiliriz çünkü eylemlerimiz bizim kontrolümüzdedir.
Hayatımızın bu inişli çıkışlı mevsimleri de aslında bizlere sunulan fırsattır.
Her mevsimde yaşayacağımız benzersiz deneyimler bizlere öğrenme, büyüme ve dönüşme fırsatları sunar.
Bu nedenle içinde bulunduğunuz mevsimlerde güçlendirici inanç sisteminizi ve zihin yapınızı kurmaya, tutkunuz, hedefiniz ve nedeniniz doğrultusunda eylemde bulunmaya ve hayatınızdan keyif almaya odaklanın.
Mevsimleri detaylıca incelemek için Jim Rohn’un “The Seasons Of Life” kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Ayrıca izlemeniz için Tony Robbins ve Jim Rohn’un hayatın mevsimlerine ait eğitici videolarının linklerini yazımın sonuna ekliyorum.
- Tony Robbins’e ait video : https://www.youtube.com/watch?v=vWJK0221DOY
- Jim Rohn’a ait video : https://www.youtube.com/watch?v=v1GaR09AxVk
Enerji dolun! Kendinize inanın! Tutkuyla yaşayın!
Kendinize çok iyi bakın!
Leave A Reply